Sanayi ve kamu arasındaki verimliliği esas almak gerektiğinin altını çizen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Çok sayıda gereksiz ve verimsiz bürokrasiyle uğraşıyoruz. Burada otoritenin kesişmelerinin dayağını yiyoruz. Hem icra memuru hem de vergi memurluğu yapıyoruz. Bu da bizim enerjimizi emiyor” dedi.
İş dünyası, Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği’nin (EVSİD) sahur programında ‘verimlilik’ mesajı verdi. EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, EVSİD Başkan Vekili Oğuzhan Durmuş ve EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder’in ev sahipliğinde bu yıl üçüncü kez yapılan programın teması ‘Üretim ve İhracatta Verimlilik’ oldu.
Moderatörlüğünü EKONOMİ Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz’un yaptığı programa; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, önceki dönem TİM Başkanı İsmail Gülle, Bozdağ Film Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bozdağ, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Recep Erçin konuşmacı olarak katıldı.
Çalışanın ortalama ücreti 1200 dolar
Verimliliğin ölçülmediği takdirde yönetilemeyeceğini belirten TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “Verimlilikte en büyük faktör insan. Mavi ve beyaz yakanın maliyetinin ortalama 1200 dolar olduğu bir ülkede ürün satmak kolay değil. Eskiden işçilik paylarımız yüzde 20-25 arasındayken, şimdi yüzde 40’a dayandı. Mehmet Şimşek Bakanımız, ‘kurla rekabetçilik olmaz’ dedi. Bizim asla öyle bir beklentimiz yok. Girdi maliyetlerimiz ne kadar artarsa kurun da o kadar artması lazım. Sonuç itibariyle bu da bir verimliliktir” dedi.
Avrupa, beyaz yakamıza hücum ediyor
Hem nitelik hem nicelik anlamında insan kaynağı için orta ve uzun vadeli planlar yapılması gerektiğine dikkat çeken İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Bizim de işin ortağı olacağı bir modelle kamu ile bu işi beraber yapmalıyız. Avrupa’nın insan ihtiyacını giderme noktası biz olmaya doğru dönüyoruz. Bu çok tehlikeli bir gidişat. Eskiden mavi yakamıza hücum eden Avrupa şimdi de beyaz yakamıza hücum ediyor. Yaşanan enflasyon ve hayat pahalılığı maalesef beyaz yakanın batı toplumlarını tercih etmesini ihtiyaç haline getirdi. İnovasyon ilk olarak insan kaynakları departmanında olmalı” diye konuştu.
Sanayi ve kamu arasındaki verimliliği de esas almak gerektiğine değinen İTO Başkanı Şekib Avdagiç de, “Birçok veriyi defalarca kamu ile paylaşmak zorunda kalıyoruz. Buna bağlı olarak çok sayıda gereksiz ve verimsiz bürokrasiyle uğraşıyoruz. Burada otoritenin kesişmelerinin dayağını yiyoruz. Yani aynı konuya ilgili iki veya üç bakanlıkla muhatabız. Çalışanın telekomünikasyon şirketine olan borcunu bile tahsil noktasında bizi tahsilat memuru gibi kullanıyorlar. Bizim ödediğimiz KDV’yi altımızdaki kişiler ödemediği zaman bizi sorumlu tutuyorlar. Dolayısıyla hem icra memuru hem de vergi memurluğu yapıyoruz. Bu da bizim enerjimizi emiyor” ifadelerini kullandı.
“Sektörlerin kümelenme sanayisine geçmesi lazım”
Türkiye’deki KOBİ’lerin sayısının 3,4 milyon olduğunu kaydeden İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Bu KOBİ’ler 110 milyar dolar ihracat, 11,5 milyon kişilik istihdam sağlıyor. Artık otomotivde olduğu gibi tüm sektörlerimizde kümelenme sanayisine geçmemiz lazım” dedi.
Sanayicilerin ihtiyacı olan personeli istediği şekilde bulamadığına dikkat çeken İKMİB Başkanı Adil Pelister, verimliliğin sağlanması için yeşil dönüşümün öğelerini de iyi anlamak gerektiğinin altını çizdi.
Böyle bir dönemi daha önce görmediğini vurgulayan önceki dönem TİM Başkanı İsmail Gülle, “2021’de kimse verimliliği konuşmuyordu. O dönem iyi para kazandık. Tek sorun daha fazla üretim ve kapasiteyi artırmaktı. Şimdi kur avantajını ve rekabetçiliği kaybettik. Bu maliyet yapısında herkesin ince hesap yapması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Yapısal sorunların çözümü için çalışmalıyız”
Türk sanayicisinin ve ihracatçısının son dönemlerde çok farklı problemlerle mücadele ettiğini kaydeden EVSİD Başkanı Talha Özger, “Eğer problemlerimizi aşabilirsek ihracatta çok daha ön plana çıkabiliriz. Dünyada çok fazla gidilecek, görülecek nokta var. Tüm üreticilerimiz, sanayicilerimiz, ihracatçılarımız bu mantıkta olursa, hep birlikte koşmaya devam edersek başaramayacağımız hiçbir şey yok” diye konuştu.
Verimliliği gündeme almadan ekonomide ve işletmelerde sürdürülebilirlik ve katma değerin sağlanamayacağına dikkat çeken EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder, “Sanayicimiz ve ihracatımız sadece kur, faiz, enflasyon sarmalını konuşmamalı, yapısal sorunların çözümü için de çalışmalı. Büyümeden gelişmeye giden yolu düşünebilirsek, mücadele edersek sanayimizin ve ihracatımızın önü açık” ifadelerini kullandı.
Üretimde yeni bir döneme geçildiğini belirten EVSİD Başkan Vekili Oğuzhan Durmuş, “Artık her şeyin değiştiği, üretimin yeniden yazıldığı bir dönemdeyiz. Şu anda daha az alanda, daha az enerji harcayarak, daha az insan gücü harcayarak, daha fazla üretmek için çalışmalar yapılıyor” şeklinde konuştu.
Verimliliğin gerek iş dünyasında gerek iktisat camiasında yeterince içselleştirilmediğine vurgu yapan EGD Başkanı Recep Erçin de, “Verimliliğin esasen üretkenlik olarak kavranması gerekiyor. Türkiye, zaman içinde bir üretim ekonomisi olsa da üretken bir ekonomi olmaktan çok uzak kaldı” dedi.
“Türk dizileri 3 milyar insana ulaşıyor Türk ürünlerini de birlikte ihraç etmeliyiz”
Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman’ı 115 ülkeye ihraç ettiklerini kaydeden Bozdağ Film Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bozdağ, “3 milyar insanın evine konuk oluyoruz. ABD’den sonra ikinciyiz ama ABD bizim gibi bir kitleye ulaşamadı. Pakistan’da diziler internette 8,5 milyar izlendi. Oyuncularımızı reklamlarda kullanıyorlar. Dizileri izleyip Müslüman olanlar bile var. Dizilerle Türk ürünlerinin ihracatını yapmakta hiç iyi değiliz. Elimizdeki bu gücü iyi kullanmalıyız” açıklamasını yaptı.